1996’dan beri bazı kaynaklarda gösterilmesine rağmen Z Kuşağı, Y kuşağı çocukları olarak biliniyor. 2000’den günümüze kadar olan dönemde doğan insanlar Z kuşağına dahildir. Teknolojinin kucağında doğan bu nesil, aynı zamanda “internet nesli” olarak da adlandırılıyor. Son derece iyimser olmalarının yanı sıra çok da hırslı değiller. 21. yüzyılın ilk nesli olan Z kuşağının, teknolojinin gelişmesi nedeniyle diğer nesillere göre daha uzun yaşaması bekleniyor.
Yazılım hileleri, bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tüm bu teknolojik cihazlar Z kuşağını sosyal ve bilimsel olarak etkiliyor. Bireyler farklı eğitim sistemlerinden geçerek gelişir ve donanımlı hale gelir. Ancak kazanımları insanları mutlu etmiyor, aksine onları geriyor. Sonuç olarak, mutsuz bireyler yetiştirilir. Sosyal medyada kendine bir profil oluşturan bireyler burada kendilerine bir rol tanımlıyor ve bu rolü oynamaya başlıyor. Rolün gerektirdiği fikirleri üstlenir ve savunurlar, ancak gerçek hayata dahil olduklarında fikir yoğunluğu ortadan kalkar ve üretemez hale gelirler.
Bu olumsuz özellikler bazen X ve Y kuşakları ile çatışmaya neden olur. X ve Y kuşakları, Z kuşağının gerçekçi olmayan davranışları nedeniyle sık sık çatışıyor. Bu durumu bir örnekle açıklamak için, 10 yıllık iki kardeş ile Z kuşağına ait çocuk arasındaki çatışmayı aklınıza getirebilirsiniz. aileleriyle sürekli bir çatışma.
Z Kuşağının Özellikleri Nelerdir?
Y kuşağı çocukları hızlı ve analitik düşünme yeteneğine sahiptir. Ancak, bu yetenekleri kullanma yetenekleri bireyseldir, asla takım çalışmasına gelemezler. Kendilerine güvenleri yüksektir ve ebeveynlerinin onlara farklı bakması bu özgüvenini arttırır.
Özgürlüklerine ve bağımsızlıklarına çok düşkünler. Kendilerinin başaramayacakları hiçbir şey yok. Televizyon reklamlarında sıklıkla karşımıza çıkan ‘İmkansız Hiçbir Şey’ tarzı reklam sloganlarının hedefi tam da Z Kuşağı‘dır.
Sosyalleşmeden çok bireyciliğe önem verir. Kurallar onlar için bağlayıcı değildir. Birçoğu, ailelerinin veya akrabalarının izinden gitmek yerine kendi yollarını çizmek istiyor. Geçimini sağlamak için yaptıkları iş, onlar için gün içinde sadece bir can sıkıntısı zamanıdır. Çaba ve bağlılık Z Kuşağı için değildir.
Teknoloji sayesinde bilgiye çok hızlı ulaşabildikleri için hızlı yaşamaya alışmışlardır. Bu nedenle çok çabuk sıkılıp pes edebilirler.
Farklı sosyolojik gruplarla ilişki kurmada başarılı olmanın yanı sıra haklarını arayabilirler. Kendilerine yapılan haksızlığa karşı asla sessiz kalmazlar. Aile üyeleri, çocukları için kendilerini yetersiz hissettikleri için en yüksek psikolojik depresyon oranına sahip nesil olarak kabul edilmektedir.
Sosyalleşme terimi sözlükten çıkmıştır ve tamamen teknolojiye adanmış bir nesildir.
Antik Yunan filozoflarında olduğu gibi cevaplanamayan sorular sormaya eğilimli bir nesil olan Z kuşağının hayal gücünün bir sınırı olmadığı söylenebilir. Çoklu görev becerileri oldukça yüksek olduğu için aynı anda birçok işte yer alabilirler. Zeka ve beceri ile hayrete düşerler.
Otoriteye sürekli isyan eden ve kararsızlığı ile öne çıkan Z kuşağı, dileklerinde sonuna kadar ısrar eden ve haklı olduğu konularda asla geri adım atmayan bir nesildir. Bu doğrultuda eylemleri organize etmekte ve katılmakta çok başarılıdırlar.
X kuşağı ile Z kuşağı arasında sürekli bir çatışma var. Y kuşağı genellikle arabulucu rolünü üstlenir.
Karmaşık olmayan nesil nedeniyle ne düşündüklerini doğrudan karşı tarafa söyleyebilirler. Nesil çatışmasının en büyük nedeni budur. Yabancı dillere en aşina olan nesil olduğu için çoğu yakında en az 2 dil bilerek büyüyecek.
Hırslı ve kararlı olmadıkları için ileride iş hayatında krizlerle karşılaşabilirler.
Rutin işlerden yoruldukları, giyim ve giyecekleri açısından çok rahat oldukları ve disipline edilemeyecekleri için zamanla meslek dallarında büyük esneklik ve değişiklikler olacaktır.
Y ve Z Kuşağı Arasındaki Farklar Nelerdir?
2020 yılına kadar dünyanın en büyük tüketici grubu olacağı tahmin edilen internet çocukları, farklı aile yapıları ve çeşitli etnik gruplarla büyüyor. Günümüzde en büyük üyeleri üniversiteye giren Z kuşağının yüksek öğretimden beklentileri sadece Y Kuşağı gibi teknolojik gerçekler değildir. Z Kuşağı, öğrenmeyi sosyal ortamda yönlendirmeye ve uygulamalı hale getirmeye meyilli bir nesil olarak tanımlanmaktadır. Öğretim araçlarına istedikleri zaman erişebilmekten duydukları sevgi, Z Kuşağının bilgiye erişimde zorluk yaşamak istemediğini ortaya koymaktadır.
Z Kuşağı Teknolojiyi Nasıl Kullanır?
Bir araştırmada 7-16 yaş arası çocukların sosyal platformlarda paylaştıkları 1 milyon 600 bin veri incelendi. Araştırma sonucunda internet çocuklarının en çok vakit geçirdiği platform% 97 ile Youtube oldu. Akranlarının günlük hayatını yakından takip eden Z Kuşağı, günün trendlerini yakalamayı başarıyor, eğlenceli içerikler üreten kanallara abone oluyor ve sevdikleri oyun videolarını izliyor.
İnternet çocuklarının bahsettiği konuların başında% 38 ile bilgisayar veya konsol oyunları gelmektedir. Bu oran aynı zamanda Z Kuşağının oynadıkları oyunlardan ve oyundaki karakterlerden ne kadar etkilendiğini de doğrular. Bu neslin takip ettiği diğer konular ise% 34 ile trendleri ve gündemi içeren Vlog’lar,% 19 ile akranlarının günlük yaşamları,% 6 ile oyuncaklar ve% 3 ile çocuk kanalları.
Z Kuşağı Nasıl Yönetilir?
Henüz iş hayatına başlamamış olsalar da bugüne kadar elde edilen veriler ışığında aşağıdaki ipuçlarını Z kuşağına uygulayabilirsiniz;
Özerkliği tanıyarak yaratıcılıklarını destekleyin. Bunu bir görev adamı olarak kullanmayın.
Helikopter aile yapısında büyüdüklerini düşünürsek, ödüllerle motive olacaklarını unutmayın.
Yüz yüze iletişim kurmak aslında Z kuşağı için önemli. Sadece mesajlaşmayı sevmiyorlar. Seslerini gerçekten duyabilecekleri insanları arıyorlar
Hem işte hem de okulda yönetici-asistan ilişkilerini önemsiyorlar. Üstelik yardım etmeye çok açık bir nesil.
Z Kuşağının Artıları ve Eksileri
Dünyadaki olayları takip etmek, olup bitenlerin farkında olmak, bilginin izinden gitmek, ne istediğini çok iyi bilmek, özgüven ve kendini iyi ifade edebilmek Z kuşağının artı noktaları olarak sıralanmaktadır. eğitime ve yaratıcılığa büyük önem verdiklerini ve saygı duyduklarını, iş hayatına ve topluma değer katabileceklerini söylüyorlar.
Hem artıları hem de dezavantajları olan Z kuşağı, ikili ilişkilerde pek iyi değil çünkü sosyalleşmeden ziyade bireyselci bir yaklaşıma sahipler. Yüz yüze iletişim kurmaktan ziyade sosyal platformlarda aktif olmak bazen onları yalnız kalmalarına yol açabilir. Takım çalışmasına alışık olmadıkları, kuralları olmadığı, isteklerine güvendikleri ve her zaman savundukları için, aileleri, arkadaşları ve diğer insanlarla sık sık çatışmalara ve tartışmalara girebilirler.
Z Kuşağı Geleceğe Ne Katkı Sağlıyor?
İş hayatına ve tolere edilirse topluma olumlu etki edebilecek Z kuşağının katma değer sağlayabilmesi için eğitimcilerin veya şirket yöneticilerinin bu yönde stratejiler geliştirmesi son derece önemlidir. Özellikle iş dünyasında Z kuşağının yenilikçi bakış açısı ve analitik düşünme becerileri şirket politikasına paralel olarak geliştirilebilir. Bu hem bireyi hem de şirketi artırır.
Yazar: Mr. makale
Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.
Bu Makalenin İngilizce Aslını Okumak İçin TIKLAYIN!