Milyonlarca yıla yayılan insanlık tarihinde yazılı kaynaklara dayalı Bilgi Birikimi’ne etki eden faktörler olarak kısaca şunları söyleyebiliriz:
Hint Uygarlığı Etkisi
Milattan Önce 500’lü yıllarda Hindistan’da Vyasa tarafından Sanskritçe yazılmış Mahabharata en uzun şiir derlemesi ile yazılı tarihteki en eski kaynak olarak yeralır. Şiirin orijinali 100.000 (yüzbin) kıtadan oluşur.
Mahabharata şiiri, Bhagavat Gita ile birbaşka Sanskritçe epik şiir olan Ramayana’nın kısaltılmış derlemesidir.
Hindistan mitolojik tarihinde yeryüzündeki kötülüklerle mücadele eden kahraman Arcuna’nın doğru yolda ilerlediği yönünde motive eden Hint yarı tanrılarından Krişna tarafından anlatıları şeklinde yeralır.
Bir başka yazımızda bu konuyu daha kapsamlı bir biçimde incelemek üzere, biz konumuza devam edelim.
Mısır Uygarlığı Etkisi
Mısır Piramileri’nin inşaa edilişi ve Mısır Mitolojisi’nin Fravunlar dönemini hem söylence hem de mimari yönden inşaasına giderken ortaya çıkan bilgi birikim aşamasıdır diyebiliriz.
Antik Yunan Etkisi
Eski Mısır’lıların piramitler ve Fravunlar dönemi ile etki ettiği Bilgi Birikim aşaması, Antik Yunan Uygarlığı’nın özgün yanlarını oluşturan Mitolojik ve Kahramanlık öyküleri bilgi de ilerleme ve gelişmenin üçüncü evresini oluşturur. Diğer uygarlıklardan farklı olarak Antik Yunan Mitolojisi’nin tıpkı insanlara özgü olan sistemli ve çelişik yanlar içerdiğini görürsünüz. Örnek bir tanrı gezmekten gelip atını ağıra bağlar tarzında o dönem insanına özgü anlatılar da bulabilirsiniz. Zeus’ tan Hera’ya, Epimetheus’ tan Prometheus’ a ya da Herkül’e varana kadar hikaye ve öykü tadında Mitolojik bir yan içerir Antik Yunan Mitolojisi.
Kahramanlık öykülerine dair en önemli yazılı kaynak eserler olarak ise Troya Savaşı’nı ve bu savaş sonrası Odysseus (Ulysses)’in eve dönüşünün on yıl sürdüğü Homeros Destanları olarak sıralayabiliriz.
ÇİN Uygarlığı Etkisi
Milattan önce 580-480 dönemlerinde yaşadığı öne sürülen Lao-Tzu (Yaşlı Üstad)’nun Budizm ve Konfüçyüs’çü felsefi çözümlemelere karşı, insan hayatının özel yanları ile Doğa ve Toplum hayatının bağlayıcı kuralları arasında bir denge kurmayı telkin eden Tao’cu düşünce ve felsefeyi kurgulamasını, tarihteki bilgi ve bilgiye dayalı bilimsel patlamaların kilometre taşları olarak sıralayabiliriz.
Bilime ve bilimsel bilgiye dair son olarak bir-iki şey ifade etmek gerekirse; tarihin bir döneminde 350 sayfalık bir kitaba sığabilecek Doğa’ya, İnsan’a ve Toplum’a dair bilimsel bilgi yanlışlama-doğrulama etkileşimi yoluyla günümüze ulaşmış olsa da, günümüzde hergün binlerce bilimsel makalenin kaleme alındığı bir evreye ulaşmıştır.
Bilimle ve Bilgiyle sağlıklı günler dileklerimizle.
Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.