Hafta sonu bir oturuşta çok kafa yormadan izlenebilecek bir şeyler ararken yolum bir şekilde Banshee ile kesişti. Google’ da yaptığım nasıl bir tarama sonrası karşıma çıktı şimdi hatırlamıyorum. Bazen böyle olabiliyor. Beklemedik anda beklemedik bir yapımla karşılaşabiliyorsunuz. Arkadaşlarla çevirdiğimiz dizi sohbetlerinde de adını duymamıştım. Bir hazineyi keşfetmek gibi hissettiren bu durumla birçok yapımda karşılaştım. Banshee de bunlardan biri. Kendi küçük çevremde “Onu ben keşfettim,” deyip önerebileceğim diziler arasına girdi.
ABD’ de ücretli bir televizyon yayını olan Climax yapımı Banshee dizisi 2013 yılında 1.sezonu yayınlanmış bir aksiyon-suç-drama dizisi. Her sezon on bölüm olarak kurgulanmış. Yönetmen koltuğunda Jonathan Tropper ve David Schickler ikilisi oturuyor. 1. ve 2. Sezonu izleyip geldim. Hem tanıtımını yapmak hem de 1.sezon değerlendirmesini yapmak için buradayım.
Banshee 1.Sezon Konusu
Elmas soygunu sonrası yakalanan 15 yıl tutukluk süresinden sonra hapishaneden çıkan Hood (Antony Stars) , soygunu birlikte gerçekleştirdiği ve kaçmasını sağladığı sevgilisi Anastasia’ nın (Ivana Milicevic) peşine düşer. Anastasia’nın babası Ukrayna’ lı bir suç örgütünün lideri Rabbit de Hood’ un ve Anastasia’nın peşindedir. Hood’ un Anastasia’ yı bulmak için gittiği Banshee’ de, yerel çete lideri Kai Proctor (Ulrich Thomsen) bulunmaktadır.
Anti-kahraman
Banshe dizisi düşük bütçeli bir kablolu yayın dizisi olarak gelişimi sonrası yüksek bütçeli bir yapımı aratmayan bir yapı kuruyor. Bence başarısının sırrı da bu. Karekterizasyonun merkezinde bir antikahraman olan Hood, yer alıyor. Dizinin büyük bir kısmında bu yapı korunur.
Suç-aksiyon-gerilim dizilerinde genellikle iyi-kötü ikiliği kullanırken burada Hood üzerinden bir iyiyi okumamız mümkün değil. Onunla bir miktar özdeşleşebilsek de bölümler ilerledikçe kurulu bir düzenin onu yoketmeye de çalışan bir parçası olduğunu görüyoruz. Kasabada yerel güçler arasında kendi çıkarlarını gözeterek hareket eder. Dizi finalinde de bu ittifak sonucu hayatta kalır.
Neden Banshee İzleyelim
Dizinin söylem üreten ya da herhangi bir bakışı tartışan bir yapısı olmamasıni kendi türsel kategorisi açısından sevdim. Şiddet evrenini gösterirken bunu dilsel olarak söylemiyor. Bu bir artı. Dizinin seyir sevkini oluşturan iyi kurulu senaryo yapısıyla da birleşince seyir zevkini kurabiliyor. Senaryoda aksayan birkaç nokta bazen sizi rahatsız edebilir. Çok uzun bir analiz yazısına dönüşmesin diye bu konuya çok önem vermedim. Çünkü dizi aksaklıklarıyla var olmuş.
Başta da dediğim gibi aksiyon-suç türü yapımları seviyorsanız hafta sonu izleyebileceğiniz kendi skalasında iyi diyebileceğim bir dizi. Yeterli zamanınız varsa tercih edebilirsiniz.
Keyifli seyirler.
Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.