Kibar İnsanların 7 Niteliği

Şimdi bir düşünün. Gerçekten saygı duyduğunuz biri, her hareketini hayran gözlerle izleyin ve varlığını hissetmenin tadını çıkarın! Saygı duyduğun birini, sahip olduğu paraya, statüsüne ya da yapman gerekenlere değil, sadece içgüdülerinden dolayı düşün. Bu kişi yöneticiniz, anneniz, arkadaşınız, sevgiliniz veya akıl hocanız olan herhangi biri olabilir! Evet düşündünüz mü? Hayatınıza renk katan kişinin kim olduğuna veya hayatınızda böyle biri olup olmadığına karar verdiniz mi? Peki bu kişi veya kişilerin özellikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Hiç çaba harcamadan yaşayan, beğeninizi kazanan, her hareketinde nezaket olan, karıncayı bile incitmekten korkan insanları diğerlerinden ayıran en önemli özellikler nelerdir? Aslına bakarsanız, olmayanın ne olduğunu söylemeliydim. Çünkü onları diğerlerinden ayıran farklı bir kavramla açıklamak mümkün değildir. Düşünceli tavırları, empati becerileri, affediciliği ve daha pek çok özelliği ile dünyadaki bu az sayıda insanın niteliklerini tanımlamak için daha fazlasını kullanmaya ihtiyaç var.

Her ne kadar anlatsak da kelimelerin yetersiz kalacağı noktalar olacaktır ama insanlara, hayvanlara, doğaya, kısacası hayatın kendisine karşı nazik olan bu insanların temel özelliklerini ifade edebileceğimizi düşünüyorum. Her halükarda bu nitelikler, her hareketinde nezaket gösterenlere değil, nezaketten yoksun ve düşüncesiz olanlara daha faydalı olacaktır. İşte birçoğumuzun inceleyip eksikliklerini gidermek için öğrenmesi gereken özellikler:

• Takdirden Kaçmazlar!
  Şunu söyleyerek başlayayım, yukarıda söylediklerimden sonra karşınızda saygı duyduğunuz birinin resmi varsa ne dediğimi çok daha kolay anlarsınız. Ayrıca zaten hayatınızda böyle bir insan varsa, gerçekten şanslı olduğunuzu anlamalısınız. Çünkü bugün bu niteliklerden yoksun o kadar çok insan var ki! Bak; gün geçtikçe biraz daha içe dönüyoruz. Kendi türümüzden biraz daha korkarak kabuğumuza biraz daha çekiliyoruz. Her an bir yerden zarar görecekmiş gibi kaygı içinde yaşıyoruz. Fakat herneyse! Çünkü biraz daha dağıtırsam konuya geri dönemeyebilirim. Ne diyorduk?

Evet, evet, çevresindeki herkes tarafından sevilen ve sayılan bu tür insanların en göze çarpan özelliği, takdir konusunda cömert olmalarıdır. Bu nedenle, ister yönetici ister iyi bir arkadaş olsun, diğer kişiyi takdir etmekten çekinmezler. Bir başkasının başarısına kıskançlıkla bakmak yerine, onu içtenlikle tebrik edebilirler. Kısacası; övmeyi bilirler. İnsanları sadece büyük başarıları için değil, aynı zamanda çabaları için de takdir ederler. Bu özellikleri ile herkesin saygısını kazanırlar.

• Sabırlı Cömerttirler!
  Hemen her şeyde sabırsızlık gösteriyoruz, değil mi? İstediğimiz her şeyin anında olmasını istiyoruz ve bu kaliteyi ne kadar benimsediğimizi tüketime dayalı hayatımızda gösteriyoruz. Ne iş hayatımızda ne de özel hayatımızda sabırlı olamıyoruz, aceleci yaklaşımımızla her zaman kendimizi belaya sürüklüyoruz. Bilmiyorum istediğimiz terfiyi alamadığımız için performansımızı düşürüyoruz, biraz daha sabır gösterirsek çok daha iyi yerlere gelebileceğimizi göremiyoruz.

Aynı şekilde özel hayatımızda da basit anlaşmazlıklar yüzünden ilişkilerimizden çıkar, sonra “ne arkadaşlık kaldı ne de ömür boyu aşk” diyerek bir petrol gibi yükselmeye çalışırız. Ancak yaşadığımız sorunların birçoğunun bu telaşlı tutumdan kaynaklandığını bilmeliyiz. Sabırsızlığımızın bizi her zaman istemediğimiz durumlara soktuğunu anlamamız zorunludur. Çünkü kibar insanların sahip olduğu bu nitelik, mutluluğumuz için olmazsa olmaz kurallar arasındadır!

• Dinliyormuş gibi yapmıyorlar!
  Biliyor musun, karşında durup seni dinliyormuş gibi yapan insanlar var! Burada saygı duyulan ve her hareketinde nazik olanlar kesinlikle onlardan değil! Çevrelerinden bu kadar saygı görmelerinin nedenlerinden biri de gerçekten iyi dinleyici olmalarıdır! Çünkü iyi bir dinleyici olmanın insana neler kazandıracağını bilirler. Her şeyden önce karşı tarafın saygısını kazanmak için bu faktörün sağlanması gerektiğinin farkındadırlar. Ayrıca iyi bir dinleyici olmak, kendilerini mecbur hissettikleri için değil, isteyerek yaptıkları bir şeydir! Bu yüzden çoğumuzun da yapması gereken bir şey! Uzun lafın kısası; Biraz kulaklarımızı açmalı, dinlemekle bir şey kaybetmeyeceğimizi anlamalı ve hayatın bize anlatmak istediklerini duymaya çalışmalıyız.

• İnsanları hatalarıyla yargılamazlar, onları görmeye çalışırlar!

Nezaketleriyle çevresinde hayranlık uyandıran insanların bir diğer özelliği de insanları hatalarıyla yargılamamalarıdır! Karşı karşıya oldukları kişi kusurlu olsa da yüzüne vurmamalı! Geçmişin geçmişte olduğunu bilerek, onu suçlamak yerine, hatalarını anlamak için farklı yollar kullanırlar! Evet, hayatlarına nezaket katmayı başaran insanların dikkat çeken özelliklerinden biri de bu! Bu yüzden insanları hatalarına göre yargılamak yerine hatalarını göstermeyi tercih ederler.

Ve bu özellikleri sayesinde hem kendi kendilerine kazanırlar hem de karşılaştıkları kişiye hayatlarında kazanabilecekleri en iyi yaklaşımlardan birini verirler. Peki bu gibi durumlarda ne yapıyoruz? Karşımızdaki kişiyi yere koyar, onu utandırarak öğretmeye çalışırız ve sonuç olarak hem kendimizi hem de başkalarını mutsuz ederiz. Bu nedenle suçlayıcı yaklaşımdan bir an önce kurtulmalı ve hayatımızı güzelleştirme seçeneğimiz varken yoldan çıkmamalıyız.

• Empatik Yeteneklerini Kullanırlar!
  Empatinizi günlük yaşamınızda değil de genel olarak ne kadar kullanıyorsunuz? Durumunuzu ve hareketlerinizi tartarak ne kadar ölçüyor ve belirliyorsunuz? Bir adım atmadan önce, o adımın sonuçları hakkında ne kadar düşünüyorsunuz? “İyi” mi, yoksa “neredeyse yok” mu? Ne yazık ki, çoğumuz empati kurma yeteneğinden yoksundur.

Bu nedenle ilişkilerimizde başta olmak üzere pek çok alanda kayıplara uğruyoruz ve bir hiç uğruna acı çekiyoruz. Genelde düşüncesizce hareket ederiz, söylediğimiz şeyin nereye varacağını düşünmeden konuşur, bırakın kendimizi karşımızdakinin yerine koymayı, bunun hakkında hiç düşünmeyiz bile. Sonuç olarak aynı duyarsızlıkla karşı karşıya kalıyoruz, ne kadar anlayışlı insanlar var diyoruz, tüm bunların kendi hatalarımızdan kaynaklanma ihtimalini bile hesaba katmıyoruz.

• Egolarına İtaat Etmezler!
  Evet, hepimizin sahip olduğu bilinen egolara da sahipler, ancak nezaketi bir yaşam biçimi olarak benimseyen insanlar egolarına boyun eğmezler. Zaman zaman kendilerini diğerlerinden daha fazla bir şey olarak görmelerine rağmen, bununla nasıl savaşacaklarını biliyorlar. Peki bu gibi durumlarda ne yapıyoruz? Kendimizi dev aynada görüyoruz, şimdiye kadar başardıklarımıza güveniyoruz ve çoğu zaman bu dünyada sıradan bir insan olduğumuzu unutuyoruz.

Dünya sanki bizim etrafımızda dönüyormuş gibi hareket ediyor, bu yaklaşımı hem iş hem de özel hayatımıza yansıtarak farkında olmadan kendimize zarar veriyoruz. Bazen bu ego deliliği bile bizi narsist yapar. Nitekim bu da bizi derin bir mutsuzluğa ve açlığa sürüklüyor. Kısacası, çevremizdekilerden gerçekten saygı görmek istiyorsak, egolarımızın bizi yönetmesine izin vermemeliyiz. Alçakgönüllü olmayı öğrenmeli ve kendimizi bulutların üzerinde görmeyi bırakmalıyız.

• Başkalarının Mutluluğu İle Mutlu Olabilir!
  Bu, hayranlık duyduğumuz insanların öğrenmemiz gereken bir başka özelliğidir! Böylece başkalarının mutluluğuyla nasıl mutlu olunacağını bilirler. Çoğumuz gibi insanların gülen yüzlerinden rahatsız olmazlar, başkalarının mutlu hayatlarına kıskançlıkla bakmazlar. Evet evet! Tam olarak bunu yapıyorlar. Bayım? Skim başkasının mutluluğundan rahatsız olur mu dersiniz? Muhtemelen şu anda çoğu insan gibi bunu düşünüyorsun. Ama ne yazık ki gerçekler düşündüğünüz gibi değil! İnsanlar mutluluğa o kadar açlar ki, hayattan zevk alanlara nahoş gözlerle bakılıyor.

Daha çok kazananlara, terfi edenlere, başarılı olanlara ya da çok mutlu evliliklere sahip olanlara karşı derin bir düşmanlık var. Farkında olsun ya da olmasın! Sayısız insan, başkalarının mutluluğuna sevinmek yerine olumsuz duygulara sahiptir. Kısacası başkalarının mutluluğundan mutlu olmak yerine kıskançlık gibi duygularla kendimizi zehirlemek yerine onlardan biri olmamaya çalışmalıyız.

Yazar: Bay Makale

Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.

Bu Makalenin İngilizce Aslını Okumak İçin TIKLAYIN!