Yeni Bir Dil Nasıl Öğrenilir?

Pahalı kurslara ve dil öğrenme(k) programlarına ihtiyaç duymadan nasıl hızlı bir şekilde dil öğrenileceğini merak ediyor musunuz? Gerçekten hiçbir sır ya da kısayol yok – sadece yeni dile bağlı olmanız, çok çalışmaya istekli olmanız ve hata yapmaktan korkmamalısınız. Bu yazıda, size yardımcı olmak için yeni bir dili nasıl öğreneceğinizi anlatacağız.

Yeni Bir Dil Öğrenmek İçin İpuçları

● Öğrenmek istediğiniz dilin anadili ile bağlantı kurun.
Şüphesiz, yeni bir dil öğrenmenin en iyi yolu onu konuşmaktır. Bazen insanlar dışarı çıkıp öğrendiklerini uygulamaya koymak yerine tüm zamanlarını dilbilgisi üzerinde çalışarak ve kelime listelerini ezberleyerek geçirirler. Gerçek ve canlı bir insanla konuşmak, bir kitaba veya bilgisayar ekranına baktığınızdan daha fazlasını öğrenmeniz için sizi motive edecektir.
Öğrenmek istediğiniz dili konuşan ve sizinle birlikte oturup pratik yapmak isteyen bir arkadaş veya meslektaş bulmaya çalışın. Alternatif olarak, size öğretecek veya dil değiş tokuşu yapacak birini bulmak için yerel gazetelerde veya forumlarda yayın gönderebilirsiniz.
Yakınınızda dilinizi konuşan birini bulamazsanız, Skype’ta biriyle iletişime geçmeyi deneyin. Yabancı ülkelerdeki insanlar, yarım saatlik Türkçe’ye kıyasla, genellikle yarım saat ana dillerini konuşmaya isteklidirler.

● Her gün öğrenmek istediğiniz dili çalışın
İnsanlar genellikle “beş yıldır” bir dil çalıştıklarını ama yine de akıcı olmadıklarını iddia ediyorlar. Ancak beş yıl itibariyle, muhtemelen bu süre boyunca haftada sadece birkaç saat dil çalıştıklarını kastediyorlar. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım – yeni bir dili hızlı bir şekilde öğrenmek istiyorsanız – yani birkaç hafta veya ay içinde – her gün birkaç saatinizi o dili çalışmaya ayırmalısınız.

Dil öğrenimi tekrara dayanır – bu, hatırlayana kadar beyninize bir şeyi defalarca kazımak anlamına gelir. Çalışma seansları arasında çok uzun süre kalırsanız, en son öğrendiklerinizi unutmanız ve daha önce öğrendiklerinize geri dönerek değerli çalışma zamanınızı boşa harcama olasılığınız artar.
Her gün çalışarak bu boşa harcanan zamanı azaltabilirsiniz. Konu dil öğrenmeye geldiğinde mucizevi kısayollar yoktur – sadece kendini adamalısın.

● Her zaman yanınızda bir sözlüğünüz olsun.
Yanınızda bir sözlük taşımak size zaman kazandıracak ve hayal kırıklığı yaratacaktır, bu yüzden mümkün olan en kısa sürede bir sözlük edinin!
Bu gerçek, telefonunuzdaki fiziksel bir sözlük veya bir sözlük uygulaması olabilir – önemli olan, ihtiyacınız olduğunda kelimeye hızlı bir şekilde başvurabilmenizdir.
Sözlük taşımak, ihtiyacınız olan kelimeyi hızlı bir şekilde bulmanızı sağlar. Bu, özellikle bir kelimeyi hatırlamakta zorlandığınızda ve konuşmanın akışını bozmak istemediğinizde öğrenmek istediğiniz dilin anadili ile konuşurken önemlidir. Ayrıca sözlükte bir kelime bulmak ve onu hemen bir cümle içinde kullanmak o kelimeyi hafızanıza yazmanıza yardımcı olacaktır.

Gün içinde rastgele anlarda da sözlüğü inceleyebilirsiniz – markette sıra beklemek, işte kahve molası vermek veya trafikte beklemek. Bunu yaparak günde 20 veya 30 ekstra kelime öğrenebilirsin.

● Film izleyin, şarkı dinleyin, kitap okuyun ve seçtiğiniz dilde yazın
Daldırma, normal olarak yaptığınız tüm aktiviteleri ana dilinizde okumak, yazmak veya dinlemek olsun, yeni dilinizde yapmak anlamına gelir.
Muhtemelen yapabileceğiniz en kolay şey, öğrenmeye çalıştığınız dilde dizi veya film izlemektir. Altyazıları onlara güvenme eğiliminde olacaklarından kullanmamaya çalışın. İşleri daha da kolaylaştırmak için, Türk filmlerinin dublajlı versiyonları veya çocuklar tarafından izlenen çizgi filmler gibi olay örgüsüne aşina olduğunuz programları veya filmleri izlemeye çalışın. Konuyu bilmek kelimeleri ve ifadeleri çözmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca yeni dilinizde okumaya ve yazmaya çalışmalısınız. Her gün bir gazete veya dergi kapıp sözlükte anlamadığınız kelimelere bakarak bir makale okumaya çalışın. Ayrıca yeni dilinizde birkaç basit şey yazmayı denemelisiniz – sahte bir kartpostal veya bir alışveriş listesi.
Podcast’leri indirin veya yeni dilinizde radyo kanallarını dinleyin. Bu, hareket halindeyken ıslanmanın harika bir yoludur. Bu sadece ne dinlediğinizi anlamanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yaygın kelime ve cümlelerin doğru telaffuzunu duymanıza da olanak tanır. Türkçe bildiğiniz ancak yeni dildeki karşılığını bilmediğiniz kelimeleri öğrenmek için tüm elektronik cihazlarınızın dil seçeneğini değiştirin.
Şarkıları o dilde dinleyin. Şarkı sözlerini bulun ve ne anlama geldiklerini görün. Bu şekilde, şarkıdaki cümleleri bir dahaki sefere duyduğunuzda, konuşmanın ne hakkında olduğunu anlayabilirsiniz.

● Seçtiğiniz dilin konuşulduğu bir ülkeyi ziyaret edin.
Açıkçası, yeni dilinizin kullanıldığı bir ülkeye gitmek ve orada biraz zaman geçirmek dil öğrenme yeteneğinizi büyük ölçüde artırır.
İster adres isteyerek, bir mağazada ödeme yaparak veya sadece merhaba diyerek – yerel halkla iletişim kurmaya zorlayın ve bu dil ve konuşmacıları hakkında yeni bir bakış açısına sahip olacaksınız.
Sözel becerileriniz ne kadar basit olursa olsun, kendinizi konuşmaya zorluyorsanız, kısa sürede kelime bilginizde, dil bilginizde ve telaffuzunuzda muazzam bir gelişme göreceksiniz.

● Dil bilgisi konusunda fazla endişelenmeyin.
Çoğu insanın yıllarını okulda öğrendikleri neredeyse tüm dilleri unutarak geçirmesinin nedeni, okul müfredatının gramer öğrenmeye çok fazla ve çok az zaman harcamasıdır. Aslında tam tersi olması gerekiyor – eğer bir dili hızlı öğrenmek istiyorsanız, önce nasıl konuşacağınızı öğrenmelisiniz. Dilbilgisinin özellikleri daha sonra gelecek.

Dilbilgisinin önemi yadsınamaz – günlük olarak kullanılan temel fiilleri nasıl çekeceğinizi öğrenmeniz ve bir cümledeki kelimelerin doğru sıralaması hakkında biraz fikir sahibi olmanız gerekir.
Mesele şu ki, fiil tablolarını ezberlemek için saatler harcamamalısın veya belirli bir edatı kullanmak için gereken özel koşullar hakkında endişelenmemelisin. Bunları ilerledikçe öğreneceksiniz.

● Telaffuz alıştırması yapın.
Enerjinizi odaklamanız gereken bir başka alan da telaffuzdur. Kelimeleri anlaşılamayacak kadar garip telaffuz ederseniz, yüzlerce kelime ve ifadeyi ezberlemenin bir anlamı yoktur. Bu yüzden yeni bir kelime öğrenmek ve aynı zamanda telaffuzunu da öğrenmek önemlidir.
Bir kitaptan telaffuz öğrenmek zor olabilir – ana dili İngilizce olan kişilerle sohbet etmek (veya etkileşimli yazılım programları ve uygulamaları kullanmak) tam burada. Kelimenin doğru telaffuzunu öğrenmek için onu yüksek sesle söylemelisin.
Gerçek bir kişiyle pratik yapıyorsan, bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde kendini düzeltmekten çekinme, yoksa onu asla tam olarak öğrenemeyebilirsin. Unutmayın – telaffuz, bir dili iyi konuşmakla bir dili akıcı bir şekilde konuşmak arasındaki fark olabilir.

● Hata yapmaktan korkmayın.
Yeni bir dil öğrenirken hata yapmaktan korkmamalısın yoksa fazla ileri gitmezsin.
Kendinizi birkaç utanç verici durumda bulmanız kaçınılmazdır, ama büyümek için ne var? Anadili İngilizce olan kişiler kıkırdayabilir, ancak yine de çabanızı takdir edecek ve yardım etmeye çalışacaklardır.
Burada mükemmeli hedeflemiyorsunuz, ilerlemeyi hedefliyorsunuz. Hatalar yapmak (ve onlardan öğrenmek) ilerlemenize yardımcı olacaktır.

Yazar: İsmail Demir

Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com‘a aittir.

Bu Makaleyi İngilizce Aslı İle Okumak İçin TIKLAYIN!