The Capture Dizisi 1. Sezon Değerlendirmesi

BBC One’ ın 2019 yılında gösterime giren mini dizisi The Capture, yeni bir yıla girmeden bize bir şeyler söylemeye çağırıyor. 6 bölümlük mini dizi olması açısından kısa seyir zevkiyle yeni yıla girerken izlenebilecek diziler arasında olması gerekli diye düşünüyorum. Yılbaşını evde geçirecekler için ideal.

The Plot to Bring Down Britain’s Planes belgeselinin yönetmeni  Ben Chanan’ ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği dizide, Holiday Garienger ve Callum Turner başroldedir.  Amerikalı usta oyuncu Ron Perlman, X- Men serisinden tanıdığımız  Famke Janssen, Transformers 5’ ten Laura Haddock, İngiliz usta oyuncu Paul Ritter, dizinin önemli oyuncu kadrosunu oluşturmaktadır.

İngiliz askeri Shaun Emery’ nin video kaydında oluşan hata sonucu masum bir Afgan sivili öldürmekle  yargılanması sonrası başlayan olayları konu alıyor. Devlet içerisine yerleşmiş odakları açığa çıkartmaya çalışma sürecine dönüşen bu süreç, bağımsız bir adalet mücadelesini gerçekleştiren bir diğer örgütle birleşir. Cinayet büro dedektifi Rachel Carrey’in de olaylara dahil oluşuyla “gözetim toplumu”n da gerçekliğinin inşası meselesi gözler önüne serilmeye çalışılıyor.

Karmaşık olay örgüsü nedeniyle spoiler vermeden filmi ele almak oldukça zor.  Temsiliyet meselesine girmek bu yüzden daha önemli gibi.  Sıradan bir İngiliz vatandaşını temsil eden Shaun Emery toplumun alt sınıflarında olan bitene pencere aralar. Ayrıca sistem için çalışan madalya almış bir asker oluşu açısından filmin merkezinde yer alır. Vatanseverlik kavramıyla bütünleşiktir. Dizide de gerçek vatanseverlik sıkça tartışılan bir kavramdır.

Hannah Roberts dizinin yavaş yavaş açımlanan karakterlerinden. Bir svil toplumcu. Devletin vatandaşına karşı işlediği suçlarda aktif olarak görev yapan bir insan hakları savunucusu. Shaun Emery’ nin hapisaneden kurtulmasını sağlayan kişi aynı zamanda. Kendini adaletin yeniden sağlanmasına adar. Masumiyet karinesini sağlamaya dönük muhalif hareketin başındaki isimdir. Bu açıdan sivil toplumu temsil eder.

Frank Nepair İngiltere’de gizli istihbarat operasyonlarını sürdüren organizasyonun başındadır. “Düzeltme,” denilen projenin yürütücülüğünü üstlenir. Devletin gizli elidir. Bu karakteri canlandıran Ron Perlman’ ın Amerikalı bir aktör oluşu filme eleştirel bir katkı olarak okunmalıdır. İngiltere’deki güvenlikçi politikaların artışının Amerika’ya benzemek olarak görüldüğünü anlıyoruz. İkonik bir karakterin Amerikalı oluşu anlam uzantısını ülkeler arası hale getiriyor.

Rachel Carrey terörle mücadele biriminden cinayaset masasına terfi almış bir karakterdir. Shaun Emery’ nin adalet sürecinin bir parçası haline gelir. Sistemin içerisindeki bir aktör olarak sistemin aksayan yönlerini değiştirmeye çalışır. Derin yapının yozlaşmışlığıyla mücadele eder. Adaletin sistem içerisindeki dolaylı temsilcidir. Kötü- iyi polis ikiliğinde “iyi”yi temsil eder.

Filmi çağdaş bir uyarlama olarak da görebiliriz. Devletin yavaş yavaş güvenlikçi politikalara teslim oluşunda yaşanan sorunları  en iyi özetleyen kitap Bin Dokuz Yüz Seksendört’ tür.  Kitapta bahsi geçen Büyük Birader’ in ne olduğunu anlamak bu diziyi anlamak açısından önemli.

“Eğer Parti’ nin söylediği yalanları herkes onaylıyor, tüm kayıtlar aynı masalı anlatıyorsa, o halde yalan tarihe geçiyor ve gerçek oluyordu. Geçmişi deneletleyen,” diyordu Parti sloganı, “geleceği de denetler; şu anı denetleyen, geçmişi de denetler.” Oysa geçmiş yapısı gereği değştirilebilir olmasına karşın hiçbir zaman değiştirilememişti.  Şimdi gerçek olan şeyler, ezelden edebiyete gerçek olarak kalacaktı.  Basit bir işti bu: Tek gereken şey, belleğinize karşı sonsuz bir zafer zincirini kazanmanızdı. “Gerçeğin denetlenmesi” deniyordu buna, yeni dilde “Çifdüşün.” (George Orwel, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, Can Yayınları, 19. Basım, Sayfa:37 )

George Orwell’ ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanından yaptığım bu alıntı The Capture dizisinin temel meselesini açımlıyor diye düşüyorum. Dizi içerisindeki bir sahnede de romanla film arasında bir bağdaşıklık kuruluyor.

Son olarak gene kitaptan yapacağımız alıntıyla bitirelim:

“SAVAŞ BARIŞTIR

ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR

BİLGİSİZLİK KUVVETTİR”

Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.