Dünya Hukukunun Temellerini Oluşturan Sistem
Roma hukuku, yalnızca antik dönemin bir hukuk sistemi değil, aynı zamanda modern hukuk anlayışının temelini oluşturan en etkili hukuk miraslarından biridir. Roma’nın şehir devleti olduğu krallık döneminden başlayarak, imparatorluk döneminde zirveye ulaşan bu sistem; devlet, aile, mülkiyet, ticaret ve ceza hukuku gibi birçok alanı kapsamış ve çağlar boyunca Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesi tarafından örnek alınmıştır.
Roma Hukukunun Tarihsel Gelişimi
Roma hukukunun gelişimi üç temel aşamada incelenir:
| Dönem | Zaman Aralığı | Özellikleri |
|---|---|---|
| I. Krallık ve Erken Cumhuriyet Dönemi Hukuku | MÖ 753 – MÖ 450 | Hukuk, sözlü geleneklere ve rahiplerin otoritesine dayanır. Halkın hukuka erişimi sınırlıdır. |
| II. On İki Levha Kanunları | MÖ 450 | Yazılı hukuk dönemi başlar. Kanunlar herkesin görebileceği şekilde Roma’nın merkezine asılır. |
| III. Klasik Hukuk ve İmparatorluk Hukuku | MÖ 1. yy – MS 3. yy | Hukuk bilginleri (jurisconsultus) tarafından sistemleştirilir. İmparatorlar hukuku merkezileştirir. |
I. Erken Dönemde Hukukun Niteliği
Roma’nın ilk dönemlerinde hukuk; gelenekler (mos maiorum), aile reisinin otoritesi (patria potestas) ve rahip sınıfının yorumlarına dayanıyordu. Hukukun üst sınıfın elinde olması halk arasında büyük bir eşitsizlik yaratıyordu.
Bu nedenle halk, hukukun yazılı hale getirilmesini talep etti.
II. On İki Levha Kanunları: Hukukun Halkın Eline Geçişi
MÖ 450’de hazırlanan On İki Levha Kanunları, Roma hukukunun ilk yazılı hukuku kabul edilir. Levhalar Forum Romanum’a asılmış ve herkesin okuyup öğrenebileceği hale getirilmiştir.
Bu dönemde:
- Hukuk kamuya açık ve erişilebilir hale geldi.
- Soyluların hukuku tekelleştirmesi engellendi.
- Hukuk karşısında eşitlik ilkesi doğmaya başladı.
On İki Levha Kanunları modern medeni kanunların atası olarak kabul edilir.
III. Klasik Dönem: Hukukun Altın Çağı
MÖ 1. yüzyıldan itibaren Roma’da hukuk bilginleri (jurist) yetişmeye başladı. Bu bilginler, yasaları yorumlayıp yeni hukuki kavramlar geliştirdiler. Örneğin:
- Sözleşme (contractus) kavramı
- Mülkiyet hakkı (dominium)
- Borç ilişkileri
- Ticari hukuk kuralları
Bu dönemde hukuk, uygulamalı bir bilim haline geldi.
Roma Hukukunun İşleyişi
Roma hukuku üç temel alanda uygulandı:
| Hukuk Türü | Kapsamı | Özelliği |
|---|---|---|
| İus Civile (Vatandaş Hukuku) | Roma vatandaşlarına uygulanır | Katı ve gelenekçidir |
| İus Gentium (Uluslar Hukuku) | Roma vatandaşı olmayanlara uygulanır | Daha esnek ve pratik kurallara dayanır |
| İus Naturale (Doğal Hukuk) | İnsan aklına ve evrensel adalet anlayışına dayanır | Tüm insanlara ortak hakların olduğu anlayışı |
Bu sınıflandırma, modern insan hakları ve uluslararası hukuk düşüncesinin temellerini oluşturdu.
İmparatorluk Dönemi ve Merkezileşme
İmparatorluk döneminde hukuk merkezi otoritenin kontrolüne girdi. Özellikle Justinianus (MS 527–565) döneminde hukuk sistemleştirilerek Corpus Juris Civilis (Medeni Hukuk Külliyatı) hazırlandı.
Bu eser, Orta Çağ ve sonraki dönemlerde Avrupa hukuk okullarının temel kaynağı hâline geldi ve bugün bile modern hukuk eğitiminde referans kabul edilir.
Roma Hukukunun Kalıcı Etkileri
Roma hukuku, bugün:
- Avrupa Medeni Hukuku sistemine,
- Borçlar, miras ve aile hukukuna,
- Ticari sözleşmelerin yapısına,
- Devlet ve vatandaşlık anlayışına
doğrudan şekil vermiştir.
Modern hukukta:
- Yazılı kanun esastır,
- Herkes yasa önünde eşittir,
- Hak doğar ve korunur,
- Sözleşme özgürlüğü esastır.
Bu ilkelerin tamamı Roma hukuk mirasından gelmektedir.
Sonuç
Roma hukuku, yalnızca bir dönemin kanunlar bütünü değil; adalet, eşitlik ve usule dayalı hukuk düşüncesinin kökenidir. Hukukun yazılı olması, herkesin hukuk karşısında eşit kabul edilmesi ve hukukun devletin değil toplumun ortak değeri olması gibi kavramlar Roma hukukunun insanlık tarihine armağan ettiği en büyük değerlerdir.
Roma çökmüş olabilir, fakat Roma hukukunun mirası bugün hâlâ yaşamaktadır.
POP HABER Popüler Haber Sitesi