Yukarıdaki fotoğrafta Moskova yakınlarında yeralan Priamukino kasabası’nda Mihail Bakunin’in doğduğu ev görülmektedir.
Mihail Aleksandroviç Bakunin, 1824 yılında Moskova’ya 5-6 kilometre uzaklıkta bir kasabada dünyaya geldi. Aristokrat bir aileden gelen Bakunin Rus Çar’ının gözde subaylarından birisiydi. Bir süre sonra devrimci fikirlerle tanışan Bakunin üzerinde artan baskılar sonucu subaylıktan istifa edip avrupa’ya kaçtı.
Bakunin avrupa’nın en önemli siyasi merkezlerinden birisi olan Paris’te siyasi mücadelesine devam ettiği sürede Herzen, Marks ve Proudhon gibi döneminin en ünlü siyasi figürleri ile tanıştı.
Proudhon ile daha yakın bir siyasi duruş içinde yer alan Bakunin, Proudhon’dan farklı bir özelliğe sahipti. Bu özelliği savunduğu fikirler için sokaklara çıkıp direniş barikatlarında dişe diş mücadele etme konusunda tereddüt etmemesiydi. Marks, Herzen ve Proudhon ile 1842-1847 aralığına kadar süren Proudhon 1848 yılında Paris ve Prag isyanları, 1863 Polonya İsyanı, 1870 yılında Lyon ve Marsilya isyanlarında aktif görevler aldı. 1849 yılında tutuklanıp Rusya’ya iade edilen Bakunin Sibirya’ya (1857) sürgün edildi. 1861 yılında Sibirya sürgününden kaçıp İngiltere üzerinden İsviçre’de düzenlenen 1. Enternasyonal kongresi’ne katıldı. Marks’ ın sosyalizme geçiş aşaması için öngördüğü devletçilik anlayışına olan muhalif tavrını kurucuları arasında yer aldığı “sosyal demokrat ittifakı” ile birlikte sürdürerek kendi Anarşist Toplum Teorisi’ni geliştirdi. Anarşist teorisyenler içinde ilk kez anarşist toplumu açıklayan eserler kaleme aldı.
Marks’ ın devlet anlayışına muhalefet eden Bakunin’in Anarşist toplumu tarif ettiği yazılarında anlatılan Anarşist komünal işleyişin bir yerine geldiğimizde sağlık hizmeti veren doktorlardan, çocuklara eğitim veren öğretmenlerden söz edildiğini görürüz. Bir toplumda doktor ve öğretmen gibi kamu hizmeti gören branş sahipleri varsa o branş sahiplerinin uzmanlaşmaları için gerekli kurumların olması da kaçınılmazdır, diyerek tespitimizi de buraya eklemiş olalım.
Uzun yıllar zindan hayatı yaşayan Bakunin yakalandığı iskorpit hastalığı nedeniyle dişlerini kaybetmişti. Doğruları ve yanlışları Terazinin kefesine koyup tartmak niyetinde değilim. Biyografisini incelediğimizde görüyoruz ki, o inandığı gibi yaşayan bir insandı.
Bu yazı www.popsozluk.com adresi yöneticilerinin izniyle yayımlanmıştır.
Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.