1977 yılında, George Lucas tarafından senaristliği ve yönetmenliği üstlenilmiş üçlemenin ilk filmi olan Star Wars: Yeni Bir Umut-Bölüm 4, sinema açısından bilim-kurgu, fantastik türün altın çağını işaret eder. 12 milyon dolar bütçeyle çekilmiş bu filmin dünya çapında 798 milyon dolar hasılat getirmesi gişe başarısı açısından önemlidir.
1977 yılında, George Lucas tarafından senaristliği ve yönetmenliği üstlenilmiş üçlemenin ilk filmi olan Star Wars: Yeni Bir Umut-Bölüm 4, sinema açısından bilim-kurgu, fantastik türün altın çağını işaret eder. 12 milyon dolar bütçeyle çekilmiş bu filmin dünya çapında 798 milyon dolar hasılat getirmesi gişe başarısı açısından önemlidir.

Star Wars: Yeni Bir Umut- Bölüm 4 ya da Star Wars Evrenine Giriş

Star Wars: Yeni Bir Umut- Bölüm 4 ya da Star Wars Evrenine Giriş

20 Aralık 2019’da vizyona girecek Stars Wars: Skywalker’in Yükselişi (Star Wars: Episode IX-The Rise Of Skywalker)  filmini izlemeden önce seriyi bir kült olarak başlatan ilk yapımı hatırlatmak, seriye bu son filme başlayacaklar için önemli bir tarihsellik katacaktır.

Üçer serilik olarak tasarlanmış yapısı, üçlemedeki ilk filmin serim özelliğini vurgular hep. Birçok bilim kurgu-fantastik yapım bu üçlemeye yapıyı kullanır. Matrix- Yüzüklerin Efendisi gibi serileri bu açıdan düşünebiliriz.  Bu aynı zamanda Antik Yunan’dan beri kullanılan Batılı bir an anlatı stratejidir. Tragedyalar, trilogy (üçleme) şeklinde yazılırdı.

1977 yılında, George Lucas tarafından senaristliği ve yönetmenliği üstlenilmiş üçlemenin ilk filmi olan Star Wars: Yeni Bir Umut-Bölüm 4, sinema açısından bilim-kurgu, fantastik türün altın çağını işaret eder. 12 milyon dolar bütçeyle çekilmiş bu filmin dünya çapında 798 milyon dolar hasılat getirmesi gişe başarısı açısından önemlidir.

1970’li yıllar, uzay bilimlerine dair önemli gelişmelerin yaşandığı yıllar olması açısından önemli bence. Evren hergeçen gün keşfedilen yeni bilgilerin ışığında insan düşüncesinin araştırma nesnesi haline geliyordu. Dönemin iki kutuplu dünyasında  uzay araştırmalarındaki hakimeyete yatırılan kaynaklar düşünüldüğünde bu en belirleyici etkenlerden biri olabilir.

Sinemasal kurmacanın belki de en başından beri bir nesnesi olan bilim-kurgu türü, yeni bilgiler ışığında ayrıntılandırılabilir hale gelmişti. Sinema teknolojindeki gelişmeler, teknik gelişmenin ürünü olacak anlatıları çekilebilir hale getirdi. Bu iki gelişmişlik, seyirci dramaturjisiyle de birleştiğinde seyir başarının açığa çıkması kaçınılmazdır. Öyle de oldu.

Filmin jenerikle başlar. Buradaki anlatı: “Uzun zaman önce çok uzak bir galakside…” diye başlayan, “İç savaş dönemi. Asiler gizli üstlerinden yaptıkları saldırıyla kötüler imparatorluğuna karşı ilk zaferlerini kuşandılar…,” diye devam eden aksiyonsuz anlatı halindedir. Serinin bu ilk filmini, çekildikten çok uzun bir zaman sonra izlemiş biri olarak bu serimi önemli buluyorum. Serinin ilk filmi, Star Wars: Yeni Bir Umut-Bölüm 4, olarak çekilmiş olsa da daha önce yaşanmış bir tarihsel alan oluşturur. Film, bölüm dörtten başlasa daha önce yaşanmış ama filme çekilmemiş bir hikayenin olduğuna bizi inandırmaya çalışır.  Bunu başarıp, başarmadığına sanırım herkes kendisi karar verecek. Ben ikna olmaya hazır bir algıyla izledim.

George Lucas’ın oluşturduğu anlatı evreni modern ve modern öncesi bütün dramatik stratejiyi içerir. Kahraman bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır. Tanıdık olmayan fantastik bir evrende oluşumunu gerçekleştirir. Bu ona yüklenmiş bir yazgıdır. Soy zinciri açısından, eski bir Jedi olan  Obi-Wan Kenobi kişisiyle bu bilgi açımlanır. Skywalker’in babası, Dark Wader’ın Güç’ün karanlık tarafına geçişi sonrası onun tarafından öldürülmüştür.   Asilerin kurtarıcı miti olarak Luke Skywalker, yozlaşmış bir imparatorluğa karşı  asileri temsil eden  “iyi” ler arasında,  Darth Vader ise imparatorluğu temsilern “kötüler” arasında yer alır.  Filmdeki ikili karşıtlık dizgesi bu iki ana karakter üzerinden gerçekleşir.

Bu açıdan olay örgüsü ve karakterizasyonda klasik dramatik yapı kullanmaya devam eder. Filmler arasılık açısından Akira Kurusawa etkisi filmin temel meseleleri açısından önemli. Akira Kurusawa’nın  Yedi Samuray filmindeki Japon kültürüne has bir samuraylık meselesini Amerikan çekimine dahil edilmiş gözüküyor. Jedi’ lık denilen meselenin tarihsel alt yapısı Asya mitolojinin bir parçasında bulunur. Prenses Leia karakteri de yine Akira Kurusava’nın Gizli Kale filminden esinlenmiş gibidir. Korunacak ya da kurtarılacak bir prenses.

Her ne olursa olsun George Lucas, bilim-kurgu yapısında kurgusal bir evreninin içerisine, bizi,   dramatik açıdan başarılı şekilde içine çeker.  Bu Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonzuz Yolculuğu kitabındaki gibi bir evrendir.

Skywalker,  20 Aralık 2019’da vizyona girecek serinin son bölümüyle yolculuğuna devam edecek gibi duruyor. 

Ozan Düş

Not: Yazının telif hakkı www.pophaber.com’a aittir

Pop Haber

Acılarını unutmak için resme sarılan Kahlo'nun 143 tablosu var. Ve birçoğu, ressama olan hayranlığı iyi bilinen Madonna tarafından satın alındı. Kısacası; Yaşadığı fiziksel ve ruhsal acılara rağmen yaşamaktan asla vazgeçmeyen güçlü ve güçlü bir kadın! Ve hayat hikayesi öğrenilip özümsenebilen ender şahsiyetler arasındalar!

Frida Kahlo

Acılarını unutmak için resme sarılan Kahlo'nun 143 tablosu var. Ve birçoğu, ressama olan hayranlığı iyi bilinen Madonna tarafından satın alındı. Kısacası; Yaşadığı fiziksel ve ruhsal acılara rağmen yaşamaktan asla vazgeçmeyen güçlü ve güçlü bir kadın! Ve hayat hikayesi öğrenilip özümsenebilen ender şahsiyetler arasındalar!