Knut Hamsun Açlık romanında salt beslenme ihtiyacından doğan bir açlığı değil, esin’e-bilgiye ve yazmak ile ilgili yeteneğe olan ihtiyacını anlatmaktadır. Bu ihtiyaçların eksikliğinin ruhsal yapısında karakterinde ve duygularında yarattığı kırılganlığı alınganlığı ve hassaslığı kendi yaşamında çelişkili ve kırılgan bir insan olarak yaşamını sürdürmesine yolaçtığı, bu kırılgan halin yarattığı bilinç akışı ile birlikte olayların ve tiratların sürekli bir geleceğe dönük umutsuzluk hissi yaratan distopya romanı haline getirdiğini ifade etmek gerekiyor.
Edebiyat dünyasında açlığın romanı olarak yereden Knut Hamsun’un “açlık” romanı yukarıda anlatmaya çalıştığımız yönleriyle ele alındığında, günümüz dünyasında bilginin ve bu bilgiye sahip olan insanların salt kendi perspektifinden değil okuyucunun da ilgi odağı olabilecek bir içeriğe sahip bir bakış açısıyla yazmak gerektiğini de okuyucuya mesaj olarak vermektedir.
Bu yönüyle yazmak Knut Hamsun’a göre daha çok okuyucunun frekansını yakalayabilen bu frekansı tutturabilen yazara okuyucu var olabilme şansı tanımaktadır. Bu sebeple de yazısını teslim ettiği redaktör birçok yazısını kendisine iade etmektedir. Devam edecek…
Bu makalenin tüm hakları www.pophaber.com’a aittir.